https://www.facebook.com/photo.php?v=548640701900004&set=vb.339120166185393&type=2&theaterişte budur
2 Mart 2014 Pazar
24 Şubat 2014 Pazartesi
TÜRK YILDIZLARI İLE ÖZEL BİR RÖPÖRTAJ:
Açıkçası röportaj yapmaya giderken epey çekinmiştik. Sonuçta adını sadece ülkemizde değil dünyaya da altın harflerle yazdıran, olağanüstü niteliklerle donanmış bir akrotim grubuyla konuşmak hem heyecan veriyor hem de çekinmemize neden oluyordu. Sorularımıza cevap vermeyebilir bize bir bülten gönderebilirlerdi. Ancak biz 3. Ana Jet Üssü 134. Filo Komutanlığına gittiğimizde kendi evimizdeymişiz gibi ağırlandık, tüm Yıldızlarla sohbet etme imkanı bulduk, kendi fotoğraflarımızı çektik, Türk Yıldızları hakkında hazırlanan briefi heyecanla dinledik… Ve onların neden Türk Yıldızları adını aldıklarını anladık. Onlar gerçekten Türk Yıldızı olmak için doğmuş,seçilmiş kişilerdi. Zeka ve yeteneklerinin yanı sıra bu kadar mütevazı oluşları bizi epey etkiledi. Yaklaşık 3 saat sürdü röportajımız. Karşılıklı olarak kurumlarımızı tanıttık birbirimize. Biz Türk Yıldızlarını ne kadar merak ediyorsak onlar da AKINSOFT ailesini o kadar merak ediyordu. Karşılıklı keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Şimdi gelin Türk Yıldızlarını tanıyalım. Kurmay Yüzbaşı Ergin Dinç, Yüzbaşı Murat Ardıç, Yüzbaşı Evren Ayna, Yüzbaşı Fatih Kızıl, Yüzbaşı Harun Murat Doğan, Yüzbaşı Osman Yığcı, Yüzbaşı Mehmet Kemal Koyunluoğlu, Üsteğmen Ali Onur Adalı, Üsteğmen Aydın Murat Demircan, Üsteğmen Burak Tunç… Mazisi şan ve şeref dolu Türk Hava Kuvvetlerinin 7.ve son, Dünyanın en genç süpersonik akrobasi takımı… Her ne kadar çok fazla bilinmese de havacılık anlamında çok köklü bir tarihimiz var. Türk Hava Kuvvetlerinin 1911 ylında kurulmasının hemen ardından çok kısa bir zamanda 1914 yılında ilk akrobasi çalışması yapıldı. Bu tek yapılan bir çalışmaydı. 1926 yılında da ilk toplu akrobasi yapıldı. Teğmen Fazıl Bey ilk
akrobasiyi
gerçekleştiren pilotumuz. 400 metre irtifada viril yapmayı başarmasının
ardından diğer pilotlar da çeşitli akrobasi hareketlerini denemeye
başladılar. 1952 yılından sonra Hava Kuvvetlerinde modernizasyon
çalışmaları daha da hızlandı ve pervaneli uçakların yerini jet uçakları
almaya başladı. İlk akrotim bu yıllarda kuruldu ve ‘’Milli’’ adını aldı.
Eskişehir 4. Hava Üs Komutanlığında 1955 yılında kurulan ikinci timin
çağrı adı ‘’Uçan Kuğular’’dı. 1964 yılında yaptıkları dokuzlu ve on
ikili gösteriler ile Türk ve Dünya tarihinde önemli bir yer
kazanmışlardır. Üçüncü akrotim ‘’Akrep’’ adıyla anılır. Yurt içi ve yurt
dışında önemli gösterilerde bulunmuşlardır. ‘’Yarasalar’’ise dördüncü
akrotimdir ve beşli, dokuzlu, on ikili akrobasi gösterileri
yapmışlardır. Beşinci akrotim ‘’Kartal Çağrı’’ adını almıştır. Üsteğmen
Coşkun Turan’ın görev uçuşu sırasında şehit olmasıyla ‘’Coşkun
Çağrı’’adını almıştır. Altıncı akrotim 1971 Malazgirt zaferinin
dokuzyüzüncü yıl dönümü kutlamalarında gösteri yapmak amacıyla
kurulmuştur. Ve 1992 yılında 7. ve son akrobasi timi ‘’Türk Yıldızları’’
kurulmuştur. Türk Yıldızları ses üstü hızlarda uçma kabiliyetine sahip
olan tek tim. Onları efsane yapan bir değil bir çok neden var. Türk
Yıldızları tescili alınmış bir marka. Devletin koruması altında. 2001
yılında Bakü’de 1 milyon kişinin üzerinde gösteride bulunarak bir dünya
rekoru kırdılar. Bir daha hiç bir akrobasi timinin kolay kolay
kıramayacağı bir rekor. 134’üncü Akrotim Filo Komutanlığı şu an
bünyesinde 10 pilot, 1 basın ve halkla ilişkiler subayı, 7 yer destek
subayı, 1 subay ve 10 astsubaydan oluşan bakım ekibi ile gösterilerine
devam etmektedir. Peki nasıl Türk Yıldızı olunur? Türk Yıldızı
olabilmek sadece Hava Harp Okulu’nu bitirmekten mi geçer? İlk adım
elbette Hava Harp Okulu’nu bitirmektir. Daha sonra İzmir’de Uçuş
Okulu’nda 2 yıl uçuş eğitimi alınmaktadır. Her uçuş değerlendirilir.
Oldukça çetin bir eğitim döneminden geçilir. 450 saat jet uçuşu
sonrasında bir kıtaya jet pilotu olarak atanarak göreve başlanır. 4
yıllık kıta tecrübesinin ardından, belli bir uçuş saatine eriştikten
sonra Türk Yıldızı olunabilir. “Eğitimde merhamet vatana ihanettir.’’
Bu sözle eğitim sürecinin ne kadar meşakkatli olduğu da gözler önünde.
Ancak Türk Yıldızı olmak sadece eğitim alınarak olunabilecek bir şey
değil. Gönüllü olmak, uçmaya aşık olmak, cesaret, yetenek ve vatan
sevgisi olmazsa olmaz… En tücrebeli 1 numarada uçan lider pilot. 2, 3
ve 4 ana paket pilotları. 5,6,7,8 ise sololar. Lider olmak için iç
kanatlarda yer almak ve belli bir uçuş saatini geçmek gerekiyor.
Yaptıkları akrobatik hareketler oldukça güç ve yaratıcı. Hareketleri
kendi hayal güçleri ile oluşturup, köklerine sadıklar. İlk akrobasi
hareketlerini kendi oluşturduları hareketlerle birleştirerek bütün bir
yapı ortaya çıkarıyorlar. Toplu hareketlerdeki uçaklar arasındaki mesafe
ve hızlarını duyduğumuzda hayranlığımız Türk Yıldızlarına bir kat daha
arttı. 1 metre mesafede 1120 km/saat
Açıkçası röportaj yapmaya giderken epey çekinmiştik. Sonuçta adını sadece ülkemizde değil dünyaya da altın harflerle yazdıran, olağanüstü niteliklerle donanmış bir akrotim grubuyla konuşmak hem heyecan veriyor hem de çekinmemize neden oluyordu. Sorularımıza cevap vermeyebilir bize bir bülten gönderebilirlerdi. Ancak biz 3. Ana Jet Üssü 134. Filo Komutanlığına gittiğimizde kendi evimizdeymişiz gibi ağırlandık, tüm Yıldızlarla sohbet etme imkanı bulduk, kendi fotoğraflarımızı çektik, Türk Yıldızları hakkında hazırlanan briefi heyecanla dinledik… Ve onların neden Türk Yıldızları adını aldıklarını anladık. Onlar gerçekten Türk Yıldızı olmak için doğmuş,seçilmiş kişilerdi. Zeka ve yeteneklerinin yanı sıra bu kadar mütevazı oluşları bizi epey etkiledi. Yaklaşık 3 saat sürdü röportajımız. Karşılıklı olarak kurumlarımızı tanıttık birbirimize. Biz Türk Yıldızlarını ne kadar merak ediyorsak onlar da AKINSOFT ailesini o kadar merak ediyordu. Karşılıklı keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Şimdi gelin Türk Yıldızlarını tanıyalım. Kurmay Yüzbaşı Ergin Dinç, Yüzbaşı Murat Ardıç, Yüzbaşı Evren Ayna, Yüzbaşı Fatih Kızıl, Yüzbaşı Harun Murat Doğan, Yüzbaşı Osman Yığcı, Yüzbaşı Mehmet Kemal Koyunluoğlu, Üsteğmen Ali Onur Adalı, Üsteğmen Aydın Murat Demircan, Üsteğmen Burak Tunç… Mazisi şan ve şeref dolu Türk Hava Kuvvetlerinin 7.ve son, Dünyanın en genç süpersonik akrobasi takımı… Her ne kadar çok fazla bilinmese de havacılık anlamında çok köklü bir tarihimiz var. Türk Hava Kuvvetlerinin 1911 ylında kurulmasının hemen ardından çok kısa bir zamanda 1914 yılında ilk akrobasi çalışması yapıldı. Bu tek yapılan bir çalışmaydı. 1926 yılında da ilk toplu akrobasi yapıldı. Teğmen Fazıl Bey ilk
akrobasiyi
gerçekleştiren pilotumuz. 400 metre irtifada viril yapmayı başarmasının
ardından diğer pilotlar da çeşitli akrobasi hareketlerini denemeye
başladılar. 1952 yılından sonra Hava Kuvvetlerinde modernizasyon
çalışmaları daha da hızlandı ve pervaneli uçakların yerini jet uçakları
almaya başladı. İlk akrotim bu yıllarda kuruldu ve ‘’Milli’’ adını aldı.
Eskişehir 4. Hava Üs Komutanlığında 1955 yılında kurulan ikinci timin
çağrı adı ‘’Uçan Kuğular’’dı. 1964 yılında yaptıkları dokuzlu ve on
ikili gösteriler ile Türk ve Dünya tarihinde önemli bir yer
kazanmışlardır. Üçüncü akrotim ‘’Akrep’’ adıyla anılır. Yurt içi ve yurt
dışında önemli gösterilerde bulunmuşlardır. ‘’Yarasalar’’ise dördüncü
akrotimdir ve beşli, dokuzlu, on ikili akrobasi gösterileri
yapmışlardır. Beşinci akrotim ‘’Kartal Çağrı’’ adını almıştır. Üsteğmen
Coşkun Turan’ın görev uçuşu sırasında şehit olmasıyla ‘’Coşkun
Çağrı’’adını almıştır. Altıncı akrotim 1971 Malazgirt zaferinin
dokuzyüzüncü yıl dönümü kutlamalarında gösteri yapmak amacıyla
kurulmuştur. Ve 1992 yılında 7. ve son akrobasi timi ‘’Türk Yıldızları’’
kurulmuştur. Türk Yıldızları ses üstü hızlarda uçma kabiliyetine sahip
olan tek tim. Onları efsane yapan bir değil bir çok neden var. Türk
Yıldızları tescili alınmış bir marka. Devletin koruması altında. 2001
yılında Bakü’de 1 milyon kişinin üzerinde gösteride bulunarak bir dünya
rekoru kırdılar. Bir daha hiç bir akrobasi timinin kolay kolay
kıramayacağı bir rekor. 134’üncü Akrotim Filo Komutanlığı şu an
bünyesinde 10 pilot, 1 basın ve halkla ilişkiler subayı, 7 yer destek
subayı, 1 subay ve 10 astsubaydan oluşan bakım ekibi ile gösterilerine
devam etmektedir. Peki nasıl Türk Yıldızı olunur? Türk Yıldızı
olabilmek sadece Hava Harp Okulu’nu bitirmekten mi geçer? İlk adım
elbette Hava Harp Okulu’nu bitirmektir. Daha sonra İzmir’de Uçuş
Okulu’nda 2 yıl uçuş eğitimi alınmaktadır. Her uçuş değerlendirilir.
Oldukça çetin bir eğitim döneminden geçilir. 450 saat jet uçuşu
sonrasında bir kıtaya jet pilotu olarak atanarak göreve başlanır. 4
yıllık kıta tecrübesinin ardından, belli bir uçuş saatine eriştikten
sonra Türk Yıldızı olunabilir. “Eğitimde merhamet vatana ihanettir.’’
Bu sözle eğitim sürecinin ne kadar meşakkatli olduğu da gözler önünde.
Ancak Türk Yıldızı olmak sadece eğitim alınarak olunabilecek bir şey
değil. Gönüllü olmak, uçmaya aşık olmak, cesaret, yetenek ve vatan
sevgisi olmazsa olmaz… En tücrebeli 1 numarada uçan lider pilot. 2, 3
ve 4 ana paket pilotları. 5,6,7,8 ise sololar. Lider olmak için iç
kanatlarda yer almak ve belli bir uçuş saatini geçmek gerekiyor.
Yaptıkları akrobatik hareketler oldukça güç ve yaratıcı. Hareketleri
kendi hayal güçleri ile oluşturup, köklerine sadıklar. İlk akrobasi
hareketlerini kendi oluşturduları hareketlerle birleştirerek bütün bir
yapı ortaya çıkarıyorlar. Toplu hareketlerdeki uçaklar arasındaki mesafe
ve hızlarını duyduğumuzda hayranlığımız Türk Yıldızlarına bir kat daha
arttı. 1 metre mesafede 1120 km/saat
hızında uçuyorlar. Yaptıkları bu işin
fizyolojik etkileri de oldukça ağır. Uçuş esnasında kan direk beyne ya
da ayaklara hücum ediyor. Uçuş öncesi gördüğünüz pilot ile uçuş sonrası
gördüğünüz pilotu tanıyamıyorsunuz. Yılda ortalama 4 yurt dışı 15 yurt
içi gösteride bulunuyorlar. 2012 yılı yaklaşık rakamlara göre; Yurt içi
seyirci sayısı: 2.000.000. Yurt dışı seyirci sayısı ise 4.000.000.
Burada da görüldüğü gibi ne yazık ki bizim gururumuz, bizim değerimiz
olan Türk Yıldızlarımıza ilgi yurt dışında daha fazla. Yurt dışında daha
fazla tanınıyorlar. Bu Türkiye için gerçekten çok büyük bir kayıp…
Pilotlarımızın hepsi Türk bayrağını taşımanın verdiği gururun, her şeyin
ötesinde olduğunu söylüyorlar. Bayrağın rengini ve onurunu taşımak,
milletini ve ailesini gururlandırmak, limitlerde yaşamak, limitlerde
uçmak, limitlerini bilmek… Belki de onları en iyi ifade eden cümleler
bunlar. Kuruluşunun 20. yılında Türk Yıldızlarının kıyafetleri ve
uçakları sanat yönetmeni Murat Dorkip rehberliğinde yeni bir bakış
açısıyla ele alınarak güncelleştirildi. Tasarıma iten neden ise;
Selçuklu Kartalından ilham alınarak hazırlanan tasarımın aynı zamanda
Amerikan uçuş timinin tasarımı ile benzerlik göstermesi. Bu yüzden 20.
yılda yenilenme çalışmasına gidildi. Güncel tasarımda her bir rengin
ayrı anlamı var: Kırmızı renk: Canlılık Beyaz renk: Güven ve istikrar
Kırmızı ve beyaz dalgalar: Türk Bayrağı Gri: Yenilik ve dinamizm
Teknolojinin ilk kullanıldığı yer ise burası. Genel anlamda havacılıkta
en son teknoloji kullanılıyor. Gelişmeler ilk önce burada
gerçekleşiyor. Yeni teknoloji ilk havacılıkta deneniyor. 1980’li
yıllarda pilotlar, bizim yeni tanıştığımız dokunmatik ekranları
uçaklarında kullanıyorlardı. Milyonlarca insan Türk Yıldızları ile
uçmak ister. Ne
yazık
ki böyle bir ayrıcalık yaşanamıyor. Bugüne kadar sadece profesyonel bir
Japon fotoğraf sanatçısı ile birlikte uçuldu. 30 yıldır sadece bu işi
yapması ve akrotimlerle uçması ona bu ayrıcalığın tanınmasına sebeb
olmuş. Yetenek, cesaret, uçma tutkusu, vatan sevgisi… Türk
Yıldızları’nın ortak özellikleri bunlar. Türk Yıldızları gerçekten çok
özel insanlar. Onlar; mazisi şan ve şeref dolu bir ülkenin göğsünü
kabartan evlatları…
yazık
ki böyle bir ayrıcalık yaşanamıyor. Bugüne kadar sadece profesyonel bir
Japon fotoğraf sanatçısı ile birlikte uçuldu. 30 yıldır sadece bu işi
yapması ve akrotimlerle uçması ona bu ayrıcalığın tanınmasına sebeb
olmuş. Yetenek, cesaret, uçma tutkusu, vatan sevgisi… Türk
Yıldızları’nın ortak özellikleri bunlar. Türk Yıldızları gerçekten çok
özel insanlar. Onlar; mazisi şan ve şeref dolu bir ülkenin göğsünü
kabartan evlatları…
Kaydol:
Yorumlar (Atom)


